4 Nisan 2012 Çarşamba

YEDİ GÖLLER

       Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşanYedigöller milli parkı herkesin mutlaka gidip görmesi gereken adeta bir saklı cennet köşesidir. Gerçek huzun ve doğa ile iç içe bir yer arıyorsanız buraya mutlaka bayılıcaksınız. Her mevsim ayrı güzel olan bu bölge her zamanda sizi kendisine aşık edicek. Doğa severlerin, doğa fotoğrafcılarının çok sevdigi bir milli park olan Yedigöller'de sessizlik, doğallık vede huzur sizi bekliyor.

Yedigöller oluşturan  göller ise şunlardır:  kayan kütlelerin, vadilerin  önünü kapatması ile oluşmuş bir alandır. 7 adet gölden oluşmaktadır:  Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve Seringöl’dür. 


    Sessiz ve sakin tabiatı, güzel manzaraları,farklı arazi şekilleri, şelaleleri, yürüyüş yolları, çeşitli cins ve türde bitki ve ağaçlarla süslü çevresiyle  mükemmel bir piknik, dinlenme, sakinlik, ferahlık, fotoğraf çekme, spor yapma, kamp çadır kurma yeri olan Yedigöller'e  sürekli turlar, geziler düzenlenmektedir. 





GÖLCÜK

      Hemen fark edeceğiniz gibi Çamlıca gişelerden başlayan ücretli yolculukla, genç ama tamiratı bir türlü bitmeyen yamalı bohça Sakarya otoyolu bir nefeste geçiliyor.
Düzce, Hendek derken başlıyorsunuz Bolu dağını tırmanmaya ve hafifliyorsunuz.
1960-70′li yıllarda otoyol yokken, İstanbul-İzmit arası Türkiye’nin en problemli yoluydu, kazasız gün geçmezdi. Devamında Bolu dağı da, şoförlerin korkulu rüyasıydı. Yola “Al baltayı, kes!” türünden bir sis oturur, yoğun trafikli, ağır tonajlı kamyon ve tırların can çekiştiği rampada sis lambaları, yol şeritleri görünmez olurdu. Camdan başımızı çıkarıp bağıra çağıra, neredeyse el yordamıyla zor ilerlerdik. Ben bunu yaşamıştım. Oysa şimdi geliş-gidiş ayrılmış. Farlar göz almasın diye araya panjurlar döşenmiş, yol kenarlarına korkuluklar, ışıklı direkler, emniyet şeritleri, rampa çıkışları ve ilave şeritler yapılmış. Ağırlaşan hava şartlarında karayollarının tuz kamyon ve araç-gereçleri anında müdahale edebiliyor. Korsan dönüşler kapatılmış ve haliyle dağ yolu güvenli, eğlenceli bir güzergâh oluvermiş. Kaynaşlı’da otobandan çıktığınızı bile anlamıyorsunuz.




Dağın kolay ulaşımına, iştah açan havası ve manzarası da eklenince, yoğun trafik avantajını görenler, iniş ve çıkışı et ızgara üzerine çalışan kır lokantlarıyla doldurmuşlar. Bolu dağı geçişini ocakbaşına çeviren kebapçılar, dağın tünel geçişiyle trafik yükünü ve yoğunluğunu kaybedeceğini de düşünmüşlerdir herhalde.
(Aydın otoyolu açılınca, Ortaklar kavşağındaki çöp kebapçılar, buna benzer bir örneği yaşamışlardı.).
Bolu kent merkezinden Mudurnu yolunu takip edenler, 8 km sonra Akkaya boğazı, Akmina Maden Suyu Fabrikası yanından rampa yukarı, travertenli bölgeye ulaşabilirler. Bolu-Gölcük için, bu defa aksi yönde, Seben-Kıbrıscık istikametinde yol alarak, piknik yeri Gölcük’e geliyorsunuz. Giriş ücretli. Gölcük çıkışından sağa dönüp, şiir gibi orman içi yoluyla birkaç orman köyü geçildiğinde, Seben’e ulaşılıyor.
Bolu-Gölcük, Ankara’ya 205 km, İstanbul’a 250 km uzaklıkta bulunuyor.

ABANT GÖLÜ

   Bolu iline 32 kilometre uzaklıkta olup E-5 üzerinden Bolu dağına çıkmadan İstanbul yolu üzerindedir.Aracınız ile İstanbuldan geliyorsanız Kaynaşlı yol ayrımından Bolu dağına çıkabilir oradan Abant kavşagına sapabilirsiniz.Sonrasında her tarafı ağaçlarla cevrili 21 kilometrelik bir yol sonunda Abant Gölüne ulaşabilirsiniz. Yol boyunca oldukça güzel mekanlar ve restoranlar görebilirsiniz. Yol üzerinde lezzetli bir sabah kahvaltısı yapabilir yada balık restorantlarında oldukça lezzetli taze tutulmuş balık çeşitleri yiyebilirsiniz. Bu yerler hakkında daha detaylı bilgiyi mekanlar ve oteller bölümümüzden alabilirsiniz. Aracınız ile giriş yapacaksınız 6 ytl giriş ücreti ödedikten sonra göl etrafında aracınızla dolaşabiliceginiz gibi park yerlerini kullanıp yayanda gezebilirsiniz.Yada isterseniz at arabaları ile ucuz bir şekilde göl etrafında gezebilir , temiz oksijeni ile doğanın ve manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
     Abant gölü oldukça güzel ve eşşiz manzarası ile dört mevsim ayrı güzelligi ile gezmek, dinlenmek , yürüyüş yapmak ve temiz hava almak için her yaştan kesime hitap eden dinlendirici güzelligi ile gezilmeyi bekliyor. Dünyada nadir bulunabilicek tabiatın en güzel özellikleri ile kaynaşmış olan bu doğal güzelligi gezmenizi ve görmenizi şiddetle tavsiye olunur..
                                    



3 Nisan 2012 Salı

Gerede esentepe

   esentepe, bolu il sınırları içerisinde yer alıyor. gerede'nin derhal üst kısımlarında yer alan esenpete yaz aylarında bilhassa bol oksijenli havası nedeniyle spor takımlarının gözdesi. kışın ise kayak tutkunları ve kayağa ilk başlayanlar için uygun yerlerin başında geliyor.
en büyük özelliği kayak pistlerinin yeni kayak öğrenecek ve başlayanlar için çok uygun olması. bundan başka bol oksijenli ağaçların arasında yürüyüş sevenler için de uygun.
geredeliler'in seyir tepesi esentepe, dinlendirici özelliğinin yanı sıra, çeşitli aktivitelerle dolu.
tüm bölgeyi kaplayan sarı ve karaçam ağaçları, incelenecek ve aynı zamanda uzun müddet seyredilecek anıtsal özellikler taşıyor. mitolojik hikayeler ve akıncı türkler'den horasanlı ramazan dede'nin kabrinin de bu tepede bulunması nedeniyle yıllardır korunan ve hiç ağaç kesilmeyen esentepe'deki en genç çam ağacı 400 yaşında.
nasıl gidilir ?
özel araç hafta sonu tatili için ya da birkaç günlüğüne de olsa şehirden kaçmak için, özel aracınızla yola çıkacaksınız istanbul'dan çamlıca gişelerinden tem otoyolununa girmeniz en ideali.

otobandan adapazarı kaynaşlı çıkışına kadar gidiyorsunuz. daha sonra yola bolu dağı'nı normal olarak e-5 karayolunu kullanarak devam ediyorsunuz
mevsim itibariyle yolda bir miktar dikkatli olmanızı öneririz. ne de olsa bolu dağı'nda kış için her türlü tedbir alınmış olsa da, önlemi elden bırakmamakta yarar var. karayollarının görevlileri, tuz kamyonları, keskin paletli buldozerleri ile en kötü havalarda bile devamlı görevlerinin başında...
abant kavşağından başlayarak tekrar otobana girip, yeniçağa çıkışından çıkarak, eski yoldan gerede'ye gidin... kavşaktan bir kilometre sonra, rampaya çıkarak esentepe'ye ulaşabilirsiniz... 

istanbul'dan esentepe 300 kilometre, 2,5 saat tutuyor..
ankara'dan ise 150 kilometre. 1,5 saatte gidebilirsiniz.
otobüs yolculuğunu seçenler, istanbul'dan ulusoy, metro, avrupa, karabük güven gibi acentaların seferleri ile, ankara'dan zonguldak, bartın yönüne giden otobüslerden gerede'de iniyorlar. rezervasyon yaptırmışlarsa, telefon edince servis gelip alıyor. dönüş için telefonla yer ayırtan otel, yolcularını otobüse teslim ediyor.
ne yenir ?
esentepe'de yiyeceklerinizin başında tabii ki, kayak pistinde, kar üzerinde hazırlanan yarım ekmek arasına, konan köfte ve sucuk geliyor.
ancak aşçılarıyla tanınmış bolu'nun yetiştirdiği ustaların yaptığı "esentepe kebabı", yiyenlerin damaklarında unutulmaz tad bırakıyor. yapılışı ise masal gibi.
esentepe kebabı
bereketli gerede ovası'nın lezzetli patatesleri kibrit biçiminde kesilip kızartıldıktan sonra, tabağa yerleştiriliyor. üstüne köyün kese yoğurdu sarmısakla karıştırılıp dökülüyor. diğer tarafta soğan suyu, tuz, karabiber, zeytinyağı, süt karışımında bir gün bekletilerek terbiye edilmiş biftek eti, ince ince kesilip pişirildikten sonra, hazırlanan tabağa konup, üstüne domatesli sos dökülüyor.
kömür ızgarada pişirilen biber, domates ilavesiyle birkaç yaprak maydonoz tabağın yanına konulup, servis yapılıyor. kat kat pasta görünümündeki esentepe kebabı'nı yöredeki lokantalarda bulabilirsiniz.esentepe'de kaldığınız otelde bulmak ise aşçının insiyatifinde.
cumartesi günü kurulan pazarda, köy ürünleri, zümrüt yeşili çiçek tazeliğindeki filizleriyle kuzu ıspanak, fasulye, ev tarhanası, ceviz, süt, yumurta, tereyağı ile yöresel otlardan ve tanınmış kabaklardan alabilirsiniz.
eylül ayında düzenlenen festivalde pişmiş satılan kazlar ve "şakşak helvası" gerede'nin meşhurları.


Yeniçağ Kuş Cenneti

      Bolu'nun eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi yerleri ile ünlü İlçesi Yeniçağa, mutlaka gezilmesi görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

        Bu yerlerin en başında Yeniçağa ovasının ortasında 2780 dekarlık bir alanı kaplayan Yeniçağa Gölü yer almaktadır. İçinde onlarca çeşit balığı ve etrafında yüzlerce çeşit kuşu barındıran Yeniçağa gölünün etrafı tam bir dinlence yeridir.Birbirinden güzel yüzlerce kuş sesinin içinde güneşin batışını izlemek için Yeniçağa’ ya gelmek ve bu güzel atmosferi mutlaka yaşamak gerekir. Göl Çevre ve Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından uluslar arası Ramsar kapsamına alınmış ve korunması gereken sulak alan ilan edilmiştir. Kuşlar tarafından cennete çevrilen Yeniçağa gölü etrafında son bir iki yıldır yapılan yoğun çalışmalar devam etmektedir. Halkın Kuş Cenneti olarak tanımladığı bu güzel yer, Türkiye’ nin de resmi , sayılı Kuş Cennetlerinden birisi olacaktır. Ayrıca halk ozanı Şair Dertli'nin mezarı İlçenin Şahnalar Köyüne nazır D-100 karayolu üzerinde Şair Dertli dinlenme tesisleri yanında bulunmaktadır. Yeniçağa Kolonyası, Yeniçağa Maden Suyu ile de ünlü olan İlçede, kalınabilecek oteller ve öğretmenevi vardır. Not: Balık avlamak yasak değildir. Olta ve mangalınızla geldiğinizde göl kenarında doyumsuz manzara eşliğinde, harika bir piknik yapabilirsiniz.